Samsun-akne-tedavisi

Akne İzlerini Nasıl Tedavi Ederiz?

Akne izleri, gençlerde kozmetik görünümü bozarak özgüven eksikliği ve depresyona yol açabilmektedir. Bu yazımızda akneye bağlı oluşan izlerde tedavi seçeneklerinden bahsedeceğiz.

Akne ergenlik döneminde başlayan ve gençlerin %90’ında görülen bir hastalıktır.

Akne diğer adıyla sivilce hastalığı; özellikle gençleri etkileyen toplumda sık görülen bir cilt hastalığıdır. Sadece ergenlikte değil erişkinlerde de görülebilen kronik bir hastalıktır. Sivilceler en sık yağ bezlerinin yoğun olarak yerleştiği yüz, boyun, sırt, göğüs ve omuzlarda görülür. Akne oluşmasında dört neden tespit edilmiştir, bunlar:

  • sebum(yağ) salınımında artış,
  • P. acnes bakteri artışı ,
  • hücre içinde keratinizasyon artışı
  • inflamasyon (yangı ve iltihap artışı) olmasıdır.

Akne hastalığı genetik faktörlerin etkisi ile kimi gençlerde çok hafif seyrederken kimi gençlerde kalıcı izlere yol açabilecek düzeyde şiddetli (%15-20) seyreder. Erkeklerde şiddetli akne daha sık görülmektedir. Akne hastalarında skar oluşma oranının %95 gibi çok yüksek oranlara çıkabilmektedir.

Akne hastalığının hafif, orta ve çok şiddetli formları vardır. Hafif ve orta akne çoğunlukla medikal tedavi ile kontrol altına alınabilir. Geç tedavi başlanan orta ya da şiddetli akne hastalarında büyük olasılıkla akne izleri oluşacaktır.
Akne iz bırakacak düzeyde şiddetli ise izleri önlemeye yönelik tedavilere öncelik verilmelidir.

Akne hastalığında, izlerin oluşmasını etkileyen faktörler şunlardır:

  • Aknenin yerleşim yeri
  • Aknenin şiddetli olması
  • Akne tedavisine başlamadan önce geçen süre (3 yıldan fazla olursa iz oluşma ihtimali artmaktadır)
  • Nodülokistik inflamatuar akne olması
  • Hastanın sivilcelerini sıkması ve koparması

Hastalığın şiddetli seyretmesine bağlı izler oluşabildiği gibi hastanın sivilcelerini sıkması, koparması da iyileşme sürecini etkiler ve izlerin artmasına yol açar. Bu nedenle sivilceleri sıkmamalı, koparmamalıyız.
Uygun tedaviyi almak üzere Samsun Cildiye Doktoru Dermatolog Dr. Özlem KAPLAN başvurmak için iletişime geçiniz.

İz (skar) nedir? Nasıl oluşur?

Skar; yara iyileşmesi aşamasının son safhasıdır. Kollajen dokusunun azalması ve fibröz dokunun artmasıyla atrofik skarlar, kollajen dokunun artmasıyla hipertrofik skarlar oluşur.

En sık görülen akne izleri, atrofik skarlardır. Bu skarlar deride çöküklüğe, minik doku kayıplarına ve çukurcuklara yol açmışlardır. Atrofik akne izleri: rolling skarlar, boxcar skarlar ve icepick skarlardır.

Samsun-akne-skar
Akne skar çeşitleri:
  • Rolling skar: Derinin derin tabakası olan dermiste yapışıkların olduğu geniş yüzeyli skarlardır. Subsizyon bu tip skarlarda oldukça etkilidir, deri altındaki fibröz bandlar kesilerek ayrılır ve serbestleştirilir.
  • Boxcar skar: Geniş ağızlı yüzeyel ya da derin olabilen su çiçeği izlerine benzeyen kenarları kabarık çökük izlerdir.Derin olan formların tedavisi zorlayıcıdır.
  • Icepick skar: V şeklinde skarlardır. Dar ağızlı, derinin alt tabakalarına kadar ilerleyen ince tüneller şeklinde izlerdir. Tedavisi en zor olan skar çeşididir.
  • Hipertrofik skar (keloid): Bu skar tipi daha az sıklıkta görülür. Burda kollajen dokusu ve fibröz doku artı


Akneye bağlı ortaya çıkan izler (skarlar) gençlerde ve erişkinlerde estetik açıdan ciddi ölçüde memnuniyetsizlik oluşturması nedeniyle tedavi edilmelidir.

Akne izlerinin tedavisinde öncelikle hasta değerlendirilir . Hastanın yaşına, izlerin çeşidine ve yoğunluğuna göre hastaya tedavi yöntemleri hakkında bilgi verilerek tedavide yol haritası belirlenir.

Akne izi tedavisi çok aşamalı uzun bir süreçten oluşur. Etkili tedavilerin beraber uygulanması ile izler azaltılmaya ve daha sağlıklı bir cilt elde edilmeye çalışılır. Bu süreçte hasta hekim ilişkisi ve tedaviye uyum önemlidir. Akne iz tedavisinde, yönteme göre değişmekle beraber genellikle 30 ila 45 gün aralıkla en az 4-6 seans uygulama yapılır.

Akne İzlerinin Tedavisinde En Sık Kullandığımız Yöntemler Şunlardır:
  • Medikal tedavi (topikal retinoidler ve sistemik isotretinoin tedavisi)
  • Subsizyon ( deri altı yapışıkların serbestleştirilmesi)
  • Mikroiğneleme yöntemi (dermapen)
  • Ablatif lazer yöntemleri (CO2 lazer, erbium-YAG lazer)
  • Fraksiyonel radyofrekans tedavisi (Altıniğne tedavisi)
  • Dolgu yöntemleri (hyalüronik asit, kollajen ve kalsiyum hidroksiapatit dolguları)
  • PRP (plateletten zengin plazma ) tedavisi
  • Punch eksizyon
  • Kimyasal peeling
Samsun-Akne-tedavisi-süreci
1. Medikal tedavi (topikal retinoidler ve sistemik isotretinoin tedavisi)

Aktif akne ile beraber izler varsa tedaviye medikal tedavi ile başlanır. Burada kullandığımız en etkili ilaç izotretinoindir. İzotretinoin şiddetli ve dirençli nodüler akne tedavisinde 1982’de FDA onayı alan sentetik A vitamini türevi bir ilaçtır.

Akne/ akne izleri nedeni ile hekime başvuran hastalarda halen aktif iltihaplı akne lezyonları (papül, püstül, nodül , kist vb) oluşmaya devam ediyorsa izotretinoin medikal tedavisi başlanması düşünülebilir. Uzun süre antibiyotik hap ve jeller kullanılmasına ragmen yeterli iyileşme sağlanmamış olan ya da iz bırakmaya meyilli akne hastalarında izotretinoin kullanılabilmektedir.

Sistemik izotretinoin aktif akne lezyonlarıyla beraber izlere de etki eden, 12 yaş sonrasında kullanılabilen oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. Şiddetli akne tedavisinde izotretinoinin erken başlanması skar olasılığını azaltmaktadır. Dermatoloji hekimi bu tedaviyi öneriyorsa dikkate alınmalı ve bu seçenek göz ardı edilmemelidir. Bu ilaca başlama kararı dermatoloji hekimi ile beraber alınır ve tedavi yakın takip ve kontrollerle yaklaşık 4-6 ay sürer.

2. Subsizyon ( deri altı yapışıkların serbestleştirilmesi)

Atrofik akne izlerinde deri altında fibroz dokuya bağlı yapışıklıklar mevcuttur. Subsizyon akne izlerinin olduğu deri alanında, deri altındaki fibröz bant yapılarının, yapışıklıkların künt iğnelerle açılması işlemidir. Özellikle rolling skarlarda subsizyon tedavisinden faydalanılır.

3. Mikroiğneleme yöntemi (dermapen)

Mikroiğneleme tedavisi; ucunda çok sayıda küçük iğnenin olduğu cihazlarla deride mikrohasarlar meydana getirilmesi esasına dayanır. Yapılan mikrohasarlarla yara iyileşmesi uyarılır ve dermiste kollajen üretimi artar.

4. Ablatif lazer yöntemleri (CO2 lazer, erbium-YAG lazer)

Ablatif lazer yöntemleriyle derinin en üst tabakası ve kısmen alt tabakası lazer enerjisiyle ablate edilir ve izlerin yer aldığı deri alanları kaldırılmış olur. Bu yöntem derin ve atrofik (çökük) skarlarda etkili bir tedavi yöntemidir.

Ablatif lazer yöntemleri ; ultraviyole ışınlardan korunabilmek ve tedavinin hemen sonrasında meydana gelebilecek leke sorununun engellenmesi amacıyla sonbahar-kış aylarında uygulanır.

Lazer uygulanan kişilerden, hekimleri tarafınca recete edilen ev bakım ürünlerini 7-10 gün süre ile kullanmaları istenir. Lazer yapılan bölgelere en az 30 SPF koruma faktörlü güneş koruyucu kremler 2-3 saatte yenileyerek kullanılmalıdır.

5. Fraksiyonel radyofrekans tedavisi (Altıniğne tedavisi)

Altıniğne radyofrekans tedavisi derinin alt dokusu olan dermise radyodalgaları verilmesi ve ısıtılması esasına dayanır. Radyofrekans cihazlarıyla dermis ısıtılır ve kollajen dokusu uyarılır. Bu şekilde kollajen dokusu artması sağlanır.

6. Dolgu yöntemleri (hyalüronik asit, kollajen ve kalsiyum hidroksiapatit dolguları)

Artofik akne izlerinde deriden çökük alanlar vardır ve bu çöküklükler kollajen ya da hyalüronik asit içeren ürünlerle doldurulabilmektedir.

Hastaların kozmetik görünümünü ciddi düzeyde etkileyen akne izleri birçok gençte özgüven eksikliği yol açmaktadır.

Akne iz tedavisi birden fazla yöntemin bir arada kullanıldığı uzun süreli ve sabır gerektiren bir tedavi sürecidir. İz tedavisinde amacımız öncelikle izlerin oluşma aşamasında önlem almak ve medikal tedaviye erken başlamak ve iz oluşmasını engellemektir. Akne hastalığında doğru zamanda başlanan medikal tedaviler ile derin izlerin oluşması önlenebilir.

Akne tedavi süreci hakkında daha fazla bilgi almak için Samsun Akne tedavisi sayfasını ziyaret ediniz.

“Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”