Subsizyon Tedavisi Samsun
Subsizyon ile Akne ve Skar İzi Tedavisi Fiyatları
Dermatolog Dr. Özlem Kaplan
Subsizyon, özellikle derin ve çukur akne izleri için geliştirilmiş, kalıcı sonuçlar sunan bir tedavi yöntemidir. Cilt altındaki fibrotik bantları keserek izleri serbestleştirir ve cilt yüzeyini yukarı kaldırır. Yüzeysel işlemlerle düzelmeyen atrofik skarlar için etkili ve cerrahi olmayan bir çözümdür.
Subsizyon tedavisi, cilt altındaki yapışıklıkları hedef alarak cilt dokusunun yenilenmesini sağlar. Bu sayede, izlerin görünümü belirgin şekilde azalır ve cilt daha pürüzsüz, genç ve sağlıklı bir görünüm kazanır. Tedavi, minimal invaziv olması nedeniyle hastalar tarafından tercih edilir ve iyileşme süreci genellikle hızlıdır.
Bu tedavi, derin akne ve skar izleri için en etkili yöntemlerden biridir. Kalıcı, doğal ve belirgin sonuçlar isteyen hastalar için güvenilir bir seçenektir. Samsun Atakum’da Dermatolog Dr. Özlem Kaplan Muayenehanesi'nde kişiye özel subsizyon tedavisi ve kombine yaklaşımlar ile cilt dokusunda gözle görülür iyileşme sağlanır. Daha fazla bilgi ve randevu almak için bizimle iletişime geçin.
Subsizyon nedir?
Subsizyon, çukur akne izleri, travma sonrası skarlar ve doku kaybına bağlı çökük izler için uygulanan kesisiz cerrahi de denen minimal invaziv bir işlemdir. Nokor gibi özel iğnelerle cilt altındaki sert fibrotik bağlar kesilir. Bu işlem sayesinde:
- Deri yukarı doğru kalkar
- Çukur görünüm azalır
- Cilt daha pürüzsüz hale gelir
Kalıcı etki sağlamasının nedeni, problemin kaynağı olan yapışıklıkların doğrudan hedef alınmasıdır.
Subsizyon işlemi, cilt altındaki yapışıklıkları keserek, cildin doğal iyileşme mekanizmasını harekete geçirir. Bu süreçte yeni kolajen üretimi tetiklenir ve cilt dokusu yenilenir, böylece izlerin derinliği azalır ve cilt elastikiyeti artar.
Subsizyon tedavisi nasıl yapılır?
30 dakika ila 1 saat arasında süren subsizyon tedavisi lokal anestezi ile yapıldığından gayet konforlu bir işlemdir. Subsizyon tedavisi aşamaları şu şekilde gerçekleşir:
1. İşaretleme, planlama ve anestezi
Cilt temizlendikten sonra tedavi edilecek izler belirlenir, giriş noktaları planlanır ve lokal anestezi uygulanır.
2. Subsizyon iğnesi ile giriş
İzlerin türüne göre nokor veya kanül tipi özel iğneler kullanılır. Cerrahi teller, keskin olmayan bıçak ve iğneler kullanılarak da minimum giriş noktası ile işlem yapılabilir.
3. Fibrotik bağların kesilmesi
Özel iğneler hassas bir şekilde hareket ettirilir ve cilt altındaki yapışıklıklar fibrotik bantların kesilmesi ile açılır ve rahatlatılır.
4. Kolajen üretiminin tetiklenmesi
Mikro kanamalar sayesinde cilt kendini onarır ve yeni kolajen üretimi başlar. Tedavi sırasında, cilt altındaki fibrotik bantların kesilmesiyle birlikte mikro kanamalar oluşur. Bu kanamalar, vücudun doğal iyileşme sürecini tetikler ve kolajen üretimini artırır. Kolajen, cildin elastikiyetini ve dolgunluğunu artırarak izlerin görünümünü azaltır.
Subsizyon kimlere uygulanır?
Subsizyon aşağıdaki iz tiplerinde başarılı sonuçlar verir:
- Rolling scars (dalgalı çukur izler)
- Boxcar scars (dik kenarlı derin çukurlar)
- Atrofik akne skarları (çukur şeklindeki akne izleri)
- Ameliyat veya travma sonrası oluşan izler
Bu tedavi, özellikle yüz bölgesindeki derin ve yapışık izlerde etkili olup cilt dokusunun yenilenmesini sağlar ve estetik görünümü iyileştirir.
Subsizyon kimler için uygun değildir?
Subsizyon tedavisi, her hastaya uygun olmayabilir. Aşağıdaki durumlarda subsizyon uygulanması önerilmez:
- Aktif cilt enfeksiyonu veya iltihap: Tedavi öncesinde ciltte aktif enfeksiyon varsa, önce enfeksiyonun kontrol altına alınması gerekir.
- Kanama bozuklukları veya pıhtılaşma problemleri: Kanama riski yüksek olan hastalarda subsizyon tedavisi riskli olabilir.
- Hamilelik ve emzirme dönemi: Bu dönemlerde tedavi önerilmez.
- Ciltte aşırı hassasiyet veya alerjik reaksiyon öyküsü: Tedaviye bağlı komplikasyon riski artabilir.
- Keloid veya hipertrofik skar eğilimi olanlar: Bu tip skar yapısı olanlarda tedavi sonrası skar görünümü kötüleşebilir.
Bu nedenle, subsizyon tedavisi öncesinde detaylı bir dermatolojik değerlendirme yapılmalı ve hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Uygun olmayan durumlarda alternatif tedavi yöntemleri tercih edilmelidir.
Subsizyon ile akne tedavisi
Subsizyon, derin akne izleri için etkili yöntemlerden biridir. Ancak unutulmamalıdır ki akne tedavisi sonlanmadan akne izi tedavisi yapılmamalıdır. Akne tedavisi sonrası izlerin tedavisi yapılabilir. Subsizyon akne tedavisi, yukarıda bahsedildiği gibi özel iğneler kullanılarak özellikle atrofik izlerin deri altındaki fibröz dokunun serbest bırakılması ile yapılır.
Subsizyon ile kombine tedaviler
Subsizyon ile kombine edilebilen tedavilerden bazıları şunlardır:
Subsizyon + Dolgu
Hyaluronik asit dolgusu ile izlerin yukarıda kalması desteklenir. Dermal dolgular akne tedavisinde subsizyon ile birlikte uygulandığında izlerin doldurulmasına yardımcı olarak cildin düzleşmesine yardımcı olur.
Subsizyon + Lazer (CO₂, Er:YAG)
Veloce BBL Lazer, Fraxis Duo ve Q-Switch Lazer gibi lazer uygulamaları, cildin yüzey pürüzlerini giderir, kolajen üretimini artırır ve etkili bir düzleşme sağlar.
Subsizyon + PRP / Mezoterapi
PRP ve mezoterapi uygulamaları iyileşmeyi hızlandırır, cilt kalitesini artırır. Bu kombinasyon, cildin kendi kendini yenileme sürecini hızlandırır.
Subsizyon + Kimyasal peeling
Kimyasal peeling uygulamaları özellikle bazı yara izlerinde önemli derecede iyileşme sağlar.
Subsizyon + Mikro iğneleme (Dermapen)
Mikro iğneleme ile ciltte açılan mikro delikler cildin kolajen üretimini destekler.
Kombine tedaviler, subsizyonun etkisini artırarak daha hızlı ve kalıcı sonuçlar elde edilmesini sağlar. Bu yöntemler, cilt yenilenmesini destekler ve izlerin görünümünü minimize eder.
Subsizyon ile skar tedavisi
Subsizyon, sadece akne izlerinde değil; ameliyat, travma veya kaza sonrası oluşan çökük skarlarda da etkili bir yöntemdir. Cerrahi kesi yapılmadan, skarın altındaki yapışıklıklar serbestleştirilir ve iz dokusu yukarı kalkar.
Bu yöntem, cerrahi müdahale gerektirmeden skar dokusunun esnekliğini artırır ve cilt yüzeyinin daha düzgün görünmesini sağlar.
Subsizyon sonrası iyileşme süreci
- Morluk ve şişlik: 3–7 gün
- Günlük hayata dönüş: 24–48 saat
- İlk etkiler: 1–2 hafta
- Kalıcı sonuçlar: 2–3 ay
- Güneş etkileşimi: Zararlı güneş ışınlarına karşı güneş koruyucu kullanımı önerilir.
İyileşme süreci kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle hızlıdır. Tedavi sonrası ciltte hafif morluk ve şişlik olabilir ancak bu etkiler kısa sürede geçer. Güneş koruyucu kullanımı, cilt sağlığının korunması ve tedavi sonuçlarının kalıcılığı için önemlidir.
Subsizyon tedavisinin avantajları
- Kalıcı sonuçlar
- Sorunun kaynağına yönelik çözüm
- Tek seansta bile belirgin iyileşme
- Lazerle düzelmeyen izlerde etkili
Subsizyon tedavisi, diğer yüzeysel yöntemlere göre daha derin ve kalıcı çözümler sunar. Bu nedenle, özellikle derin skar ve akne izlerinde tercih edilir.
Subsizyon tedavisi fiyatları Samsun
Subsizyon fiyatları; izlerin derinliği, yaygınlığı, kullanılan iğne türü ve kombine tedavi gereksinimine göre değişir. Net fiyat, muayene sonrası kişiye özel planla belirlenir.
Tedavi ücretleri, kullanılan malzeme kalitesi, seans sayısı ve ek tedavilerle birlikte değişkenlik gösterir. Bu nedenle, kesin fiyat bilgisi için uzman muayenesi gereklidir.
Subsizyon tedavisi fiyatları için Samsun Atakum’da hizmet veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Özlem Kaplan ile görüşebilirsiniz. Cildiniz için en uygun tedavi seçeneği ile kombine tedavileri öğrenmek ve size özel cilt değerlendirmesi için bizi arayın.
Sık Sorulan Sorular
Subsizyon kalıcı mıdır?
Kesilen fibrotik bantlar uzun süreli iyileşme sağlar ve yeniden oluşmaz. Ancak tekrar seansları ve ek tedavilerin gerekli olabileceği unutulmamalıdır.
Subsizyon kaç seans yapılır?
Subsizyon 2 ila 4 seans olarak planlanabilir. Subsizyon seans sayısı yara izinin çeşidine, şiddetine, cilt tipine ve cildin iyileşme tepkisine göre değişir.
Subsizyon acıtır mı?
Hayır. Lokal anestezi ile ağrı minimum seviyededir.
Subsizyon iz bırakır mı?
Hayır. Cilt yüzeyinde kesi yapılmadığı için görünür iz oluşmaz.
Subsizyon tek başına yeterli olur mu?
Derin skarlarda etkilidir; ancak lazer, PRP veya dolgu uygulamaları gibi ek tedaviler ile kombine edilmesi önerilir.
"Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."
